0216 759 06 7510.00 - 18.00
Ataşehir / İSTANBULBarbaros Mah. Ardıç Sk. Varyap Meridian Sitesi 4 Katlı Plazalar Kısmı G2 Blok K:3 D:17

Jinekolojik Kanserler

Jinekolojik Kanserler

human papilloma virus

HPV (Human Papilloma Virus) Nedir?

HPV virüsü diğer bir adıyla Human Papilloma Virüs, cinsel yolla insana en sık bulaşan virütik hastalık etkenidir. Yaygınlığı ve neden olabildiği sağlık sorunları nedeni ile son derece önemlidir.

HPV ( siğil ) virüsü nasıl bir virüstür, tipleri nelerdir?

HPV (siğil) virüsü, DNA virüsü sınıfındadır ve 100’den fazla tipi vardır. Çoğu insanda vücutta, ellerde, baş ve boyunda papillom görünümünde veya ben benzeri lezyonlara neden olmaktadır.

Ancak belirli tipi ise sadece genital bölgeye yerleşmektedir. Vücudun her yerinde bulunabilen HPV virüsü tiplerine göre farklı yerlere yerleşebilmektedir.

Örnek verecek olursak;

  • HPV Tip 1 ( siğil ) insanda ayak tabanında veya elde HPV kondülom ( siğil ) görünümüne neden olur. Bu bölgelere hastır ve genital bölgeye yerleşmez, vücuda yayılmaz ve kansere neden olmaz.
  • HPV 2-4-26-27-29-57  vücudun diğer yerlerindeki siğillerin etkenidir ve genital bölgeye yerleşmez, genital bölgeye has değildir.
  • HPV tip 6-11 ise genital bölge siğil etkenidir. Genital bölgeye yerleşir ve nadir olarak bebeğe doğum sırasında bulaşabilir ve ses tellerine de tutunabilir ( laringeal papillomatosis ).
  • HPV Tip 16-18  ve diğerleri ise başta genital bölge olmak üzere, kanser gelişim riskine neden olan HPV  virüs etkenleridir.
HPV ( siğil ) virüsü nasıl bulaşır?

HPV ( siğil ) virüsü bireyden bireye temas ile bulaşan virüstür. Temas sırasında vücut sıvılarının arasında HPV ( siğil ) bulaşı da meydana gelebilmektedir. Ek olarak doğum sırasında bebeğe de bulaşabilir. Bunun yanı sıra HPV’li virüsü bulunan birey ile cinsel temas, yakın temas, eşya, çarşaflar veya klozetlerle nadirde olsa bulaş olabilmektedir.

HPV ( siğil ) bulaşı nasıl azaltılır?

Cinsel temas ile bulaşı azaltmak amaçlı aşağıdaki önerilerde bulunulabilir;

  • HPV aşısı olmak ( erkek ve kadın )
  • HPV olduğu bilinen kişi ile temastan kaçınmak
  • Cinsel temas sonrası kısa zamanda genital bölgenin temizlenmesi
  • Erkek çocuklarının sünnet olması
  • Cinsel temas sırasında prezervatif kullanımı

Ancak tüm bu önlemler içerisinde bilimsel olarak kanıtlı olanlar HPV aşısı ( erkek ve kadın ) ve erkekler için sünnet olunmasıdır.

HPV ( siğil ) nasıl tespit edilir?

HPV, DNA virüsüdür ve insan dışında hızla canlılığını kaybetmektedir. Siğil veya HPV’nin tespiti günümüzde son derece kolay yapılabilmektedir. HPV, DNA testi denen inceleme ile özellikle kanser açısından risk oluşturan tipler tespit edilebilmektedir. HPV DNA testi denilen hazır kullanılan kitlerle, vajenden veya dış kısımdan alınan sürüntü örneğinden kolaylıkla HPV ( siğil ) virüsünün olup olmadığı veya hangi tipinin bulunduğu öğrenilebilir.

Riskli HPV virüsü ne demektir?

Riskli HPV virüs ailesinin bir grubu basit siğil etkeni iken, bir grubu ise kanser ile ilişkilendirilmiştir. Bu nedenle siğil şüphesi olan bireylerde istenir ise tiplendirme yapılabilir ve kanser ile ilişkilendirilen tipin bireyde bulunup bulunmadığı tespit edilebilir.

HPV ve immünite

HPV  ( siğil ) hücre içi virüstür. Yani kana karışmaz veya serbest hareket edemez. Bu nedenle kan ve kan ürünleri ile bulaş olmaz.

Bulunduğu insanda ise hücre içerisine girerek hayatını devam ettirir. Bu nedenle virüse karşı en önemli koruma mekanizması, bulaşmasını engellemektir. Bulaşı engellemenin ise günümüzde tek yolu HPV kanser aşısıdır. Bu konuyu Rahim Ağzı Kanseri bölümünde bulabilirsiniz.

HPV bulaşmış insanda ise virüsün ortadan kaldırılması uzun süre almaktadır. Hücre içerisine gizlenen virüsün bulunup yok edilmesi insanın immün sisteminin gücü ve becerisi ile ilişkilidir.

Bu nedenle immün sistemi etkilenen ve gücü azalan kadınlarda HPV  çok daha uzun süre hayatına devam edebilmektedir.

HPV ( siğil ) virüsü nasıl tedavi edilir?

Siğiller insanda, özellikle kadınlarda çok yaygın saptanırken, erkeklerde sıklıkla bir veya iki adet bulunur. “Papillom” denen siğiller sıklıkla büyük ve küçük dudaklar üzerinde ve anüs çevresine yerleşebilmektedir.

Tedavide bu “papillom” denilen et beni ve benzeri lezyonların ortadan kaldırılması işlemidir. Bu işlem çok farklı tekniklerle yapılabilir.

HPV tedavisinde kullanılan tedavi seçenekleri;

  • Koterizasyon( yakma )
  • Kriyoterapi ( dondurma )
  • Trikloroasetik asit 
  • Diğer

Bu tedavilerden hastaya uygun olan tedavi seçeceği uygulanır. Ancak tekrarlama olasılığı yüksek olması nedeni ile aralıklarla tekrar kontrol edilmelidir.

HPV’nin kanserlerle ilişkisi nedir?

HPV  virüsünün ilişkili olduğu bir grup kanser bulunmaktadır. Bu kanserler ;

Ancak en ilişkili olduğu kanser rahim ağzı kanseridir. Bu nedenle HPV şikayeti olan kadınlarda smear testi ve takibi çok daha önemlidir.

HPV aşısı kime ne zaman yapılmalı?

HPV aşısı, canlı bir aşı değildir. Bilinen ciddi bir yan etkisi bulunmamaktadır. Yapılış şeması ise aşı tipine göre değişmektedir. Aşı için en uygun aşılama zamanı aktif cinsel yaşam başlamadan öncesidir. Ancak cinsel hayat başladıktan sonrada yapılabilir. Aşılama için genel bir yaş sınırı yoktur.

Ancak kız ve erkek çocuklarında ortalama 12-15 yaş arasında yapılması önerilmektedir. Bunun dışında cinsel aktif herhangi bir yaşta olan erkek ve kadınlara aşılama yapılabilir.

HPV’nin gebelikte seyri nasıldır?

HPV  virüsü, gebelikte gelişen immün sistem değişikliği nedeni ile sıklıkla yayılma eğilimindedir. Yani gebeliğin özellikle 20. haftasından sonra bireyde var olan ve inaktif bulunan siğiller büyür ve görülür hale gelirler.

Ek olarak tüm dış genitalyaya yayılabilmektedir. Gebelikte HPV ( siğil ) etkeni, artan hormonlar nedeni ile büyüdüğü ve yayıldığı düşünülmektedir.

HPV ( siğil ) doğuma engel mi?

HPV  ( siğil ) kadında, doğum şeklini belirli durumlarda etkilemektedir. Gebelikten önce veya gebelikte siğilin saptanması durumunda ayrıntılı genital muayene yapılmalıdır. Bu muayenenin sonunda, bebeğin doğum sürecinde bu virüs ile olası temas riski gözden geçirilir ve buna göre normal doğum veya sezaryen kararı verilir. Doğumda bebeğe bulaşması durumunda bebeğin ses tellerine yerleşebilen HPV, laringeal papillomatöz denen hastalığa neden olabilmektedir.

mol gebelik, üzüm gebelik,

Üzüm Gebelikleri

Üzüm gebelikleri ( trofoblastik hastalıklar) nedir? 

Halk arasında üzüm gebeliği denilen bebek eşinin hastalıkları kadın hastalığı olarak görülebilir. Bu hastalıkların tipleri birbirinden çok farklı olabilmektedir. Anne ve baba adayının cinsel ilişkisi sonrasında oluşan gebelik ürününün normalden farklı bir şekilde gelişmesi ile oluşan bu hastalıkta bazen bebek bile gelişebilmektedir. Ancak kesinlikle sağlıksız olan bu durumda anne rahmi boşaltılmaktadır.

Trofoblastik hastalıklar yani üzüm gebelikleri ikiye ayrılır;

  • Komplet mole
  • Parsiyel mole
Üzüm gebelik (trofoblastik hastalık) şikayetleri nelerdir? 
  • Vajinal kanama
  • Yumurtalık kisti
  • Hipertansiyon
  • Bulantı, kusma

Bu belirtiler sıklıkla gebelik sırasında da yaşanabilmektedir ancak ultrason muayenesi sırasında kolaylıkla tanınırlar. Trofoblastik hastalık ( hidatiform mole ) hastanın ön tanısı sonrası, boşaltım tedavisi uygulanır ve hasta takibe alınır. Boşaltım sonrası takip edilen hastanın haftalık ve aylık gebelik testi kontrolü yapılmalıdır. Hastalık rahimde tekrar edebileceği gibi akciğer ve vajen başta olmak üzere tüm vücuda da dağılabilir. Ancak ileri hastalıklarda dahi tedavi mümkündür.

Üzüm gebelik (trofoblastik hastalık) tedavi yöntemleri nelerdir? 

Üzüm gebelik diğer bir adıyla trofoblastik hastalıkların tedavi yöntemleri hastanın durumuna göre değerlendirilmekle birlikte iki aşamalı olabilir.

  1. Ameliyat ile bölgenin temizlenmesi
  2. İlaç ile ameliyat sonrası tedavi’dir.
yumurtalık kanseri, over kanser, yumurtalık tümörleri,

Yumurtalık (Over) Kanseri

Yumurtalık (Over) kanseri nedir? 

Yumurtalık diğer adıyla over kanserleri kadın yumurtalıklarında ortaya çıkar. Her yaşta görülebilmekte ve görüldüğü döneme göre kanserin tipi ve şikayetleri değişebilmektedir.

20 yaş altı yumurtalık tümörleri

20 yaş altı grubunda yumurtalıkta ortaya çıkan tömörler Bu yaş grubu tümörler germ hücreli tümörlerdir. En sık görüleni matür kistik teratomdur. Özel adı dermoid kist olan bu tümör, iyi huyludur. İçerisinde yağ, kıl veya diş görülebilir. Ultrason ile değerlendirildikten sonra, uygun vakada kapalı ameliyatla, uygun değil ise açık ameliyat ile alınmalıdır. Bu tümörlerde ameliyat ile sadece kistik yapı alınır, yumurtalık alınmaz.

Diğer tümörler ise hormon sentezleyen tümörlerdir. Bu nedenle endokrin anormalliklere neden olabilir. Anormal kanama, meme gelişimi, anormal kıllanma, karın ağrısı veya aşırı kilo alımı gibi şikayetlere neden olabilir. Kötü huylu olmamaları, ameliyat ile tam olarak alınabilmeleri nedeni ile iyi tümörlerdir.

20 yaş altında görülebilen tümörler;

  • Disgerminom
  • Endodermal sinüs tümörü
  • Embriyonel Karsinom
  • İmmatür teratom
  • Matür teratom
  • Spesifik teratomlar
  • Koryokarsinom‘dur.
20-40 yaş arası yumurtalık tümörleri

Bu yaşta kadın yumurtalıklarında sıklıkla basit kistler gelişir, bunlar endometrioma, polikistik over, korpus luteum kisti, paraovaryan kist gibi iyi huylu kistler gelişir.

Göz atabilirsiniz

Endometriozis (Çikolata Kisti)

Polikistik Over Sendromu (PCOS)

Tümör olarak gelişebilenler ise;

  • Borderline yumurtalık tümörleri
  • Germ hücreli tümörler
  • Seks kord stromal tümörler
  • Ailevi meme ve yumurtalık kanserleri’dir.

20-40 yaş arası yumurtalık tümörleri sıklıkla

  • kasık ağrısı,
  • anormal kanama,
  • erkek tipi kıllanma,
  • karında şişlik ve
  • anormal hormonal durum şikayetlerine neden olabilir.
40 yaş üstü yumurtalık kanserleri

Bu yaş, yumurtalık kanserlerinin sık görüldüğü dönemdir. Yumurtalıktan gelişen bu tümörler, çok farklı şekilde kendisini gösterir. Sıklıkla hormon sentezlemezler, bu nedenle anormal kanama veya hormonal değişime neden olmazlar. Bu nedenle sıklıkla teşhiste geç kalınır. Riskli hastaların sık aralıklarla takip edilmesi, risk grubunda olmayanların da menopoz sonrası jinekolojik muayenelerini aksatmamaları gerekir.

40 yaş üstü yumurtalık tümörü risk faktörleri 

  • Ailede yumurtalık kanseri olması
  • Ailede meme kanseri olması ( BRCA-1 VE BRCA-2 mutasyonu taşıyıcısı )
  • Ailede kalın barsak kanseri olması
  • Çocuk doğurmamış olmak
  • İleri yaşta olmak
  • Geç menopoz
  • Endometriozis
  • Sigara
  • Tüp bebek tedavisi‘dir.

Yukarıdaki risk faktörleri varlığında daha sık ve dikkatli takip yapılmalıdır. Gerekli genetik testler tüm aile fertlerine uygulanmalıdır.

Yumurtalık (over) kanserleri tedavi yöntemleri nelerdir?

Bu türden kanserlerde genellikle açık ameliyat ( sitoredüktif cerrahi ) yapılmaktadır. Ameliyat sırasında frozen inceleme ve ameliyat sırasında kemoterapi verilmesi gibi veya ameliyattan sonra kemoterapi verilmesi gibi farklı yöntemler denebilir.

rahim duvarı kanseri, endometrium kanseri

Rahim Duvarı (Endometrium) Kanseri

Rahim duvarı kanseri (Endometrium) nedir? 

Rahim duvarı kanseri ya da tıbbi adıyla endometrium kanseri kadınlarda en sık görülen genital kanserdir. Hem çevresel faktörler, hem bireysel faktörler risk oluştursa da büyük bir grubu genetik kaynaklı olarak ortaya çıkar.

 

Rahim duvarı ( endometrium) kanseri risk faktörleri nelerdir? 

Rahim duvarı kanser sıklıkla 50-60 yaşlarında gelişir. Ancak kişide aile öyküsü bulunuyorsa endometrium kanseri daha genç yaşlarda da görülebilir. Bu durumda rahim duvarı kanseri risk faktörleri aşağıdaki gibidir;

  • Geç menopoz
  • Çocuk doğurmamış olmak
  • Tamoksifen kullanımı
  • Rahim duvar kalınlığı
  • Obezite
  • Polikistik over sendromu
  • Genetik risk faktörleri;
    • Ailede endometrium kanseri
    • Ailede yumurtalık kanseri
    • Aile kalın barsak kanseri‘dir.
Rahim duvarı (endometrium) kanseri belirtileri nelerdir? 

Rahim duvarı kanseri yani endometrium kanseri kanama ile kendini göstermektedir. 50-60’lı yaşlarda menopoz sonrası kanama akla ilk rahim duvarı kanserini getirmelidir. Daha genç yaşlarda ise anormal adet kanaması ile de kendini gösterebilir. Basit bir parça biyopsisi ile tanı konulabilir.

Göz atabilirsiniz. Endometrioma Ameliyatları

Rahim duvarı (endometrium) kanseri tedavi yöntemleri nelerdir? 

Rahim duvarı kanseri tedavisinde öncelikle ameliyat yapılmaktadır. Sonrasında tümörün durumuna göre kemoterapi, radyoterapi veya hormonal tedavi verilir. Tedavi şekli tamamen hastanın tümörüne ve kondisyonuna göre şekillendirir.

rahim ağzı kanseri, rahim ağzı kanseri taraması, hpv aşısı, hpv taraması, istanbul kadın doğum uzmanı, oktay kaymak, en iyi kadın dogum uzmanı, kadın kanser cerrahisi

Rahim Ağzı Kanseri

Rahim ağzı kanseri nedir? 

Rahim ağzı kanseri kadınlarda en sık görülen 3. kanser türüdür. Özellikle 30‘lu yaşlarda görülmektedir. HPV virüs enfeksiyonu sonrası gelişmektedir. Erken aşamada yakalanır ise kesinlikle tedavi edilebilmektedir. Bu nedenle rahim ağzı kanseri kadınlarda “smear” testi ile taranmaktadır.

Rahim ağzı kanseri nedenleri nelerdir? 

Diğer kanserlerin aksine, rahim ağzı kanserinin nedeni enfeksiyondur. Rahim ağzı kanserlerinin neredeyse %100’ü HPV virüs enfeksiyonu sonrası gelişmektedir. HPV enfeksiyonu son derece yaygın bir enfeksiyondur. Ancak çoğu iyileşmektedir. Risk faktörü olan kadınlarda rahim ağzı kanseri gelişme riski ortaya çıkacaktır. Uzun yıllar içerisinde gelişen bir kanser olması nedeniyle erken tanı konulabilmektedir.

Rahim ağzı kanseri belirtileri nelerdir?

Cinsel yolla bulaşan HPV  virüsü, son derece yaygındır. Sıklıkla insanda et beni şekilde siğillere neden olurken, bir grup insanda kanser hücrelerinin gelişmesine neden olabilmektedir. Kanser hücrelerinin gelişmesi ile birlikte bazı şikayetlere neden olmaktadır. Bu şikayetler;

  • Kanlı akıntı
  • İlişki sonrası kanama veya lekelenme
  • Dış genital bölgede siğil olmasıdır. Bu nedenle kadınlarda düzenli jinekolojik muayene ve farkındalık hastalığın erken tanısı için oldukça önemli ve hayatidir.
Rahim ağzı kanseri önceden teşhis edilebilir mi?

Evet, rahim ağzı kanseri, erken aşamalarda, kanserleşme olmadan tespit edilebilir. Bu testin adı smear testidir. Halk arasında ismi ile rahim ağzından sürüntü alma testi olarak bilinen testtir. Son derece kolay ve basit bir testtir. Hasta için hiçbir sorun oluşturmaz, ağrı veya kanamaya neden olmaz. Eski yıllarda her yıl yapılan bu smear testi, artık günümüzde gelişmiş ve 3 yılda bir yapılır hale gelmiştir. Kanserde en önemli olanın erken tanı olduğunu unutmayın. Düzenli yapılacak olan smear testi ile kanser gelişmeden erken tanı konulabilmektedir.

Rahim ağzı kanseri risk faktörleri nelerdir? 

Kadın hayatında 30’lu yaşlarda daha sık görülen rahim ağzı kanseri, neredeyse %100 oranında enfeksiyon nedeniyle gelişmektedir. HPV virüsü, son derece yaygındır, ancak %90 oranında iyileşme olur ve HPV  virüsü vücuttan atılır. Ancak bir grubu kadında kalır ve 10-15 yıllık bir süreçte kanser başlangıcına neden olabilir. HPV virüsünün vücutta kalmasına neden olan risk faktörleri;

  • Erken yaşta başlayan cinsel hayat ( 16 yaştan önce )
  • Çok partnerli cinsel hayat olması
  • Kötü beslenme
  • Zayıflık
  • Sigara kullanma
  • HIV pozitif olma
  • Çok çocuk yapma ( 4’ten fazla çocuk doğum) dır.

Bu durumda HPV kanseri riski taşıyanlar şöyle sıralanabilir;

  • HPV enfeksiyonu olanlar
  • Zayıf olanlar
  • Doğum kontrol hapı kullananlar
  • Sigara içenler
  • Kötü beslenenler
  • HIV pozitif olanlar
  • Çok partneri olanlar

Bu nedenle riskli hastalarda yıllık kanser taramaları yapılmakta ve HPV DNA ile virüs varlığı araştırılmaktadır.

Rahim ağzı kanseri tanı yöntemleri nelerdir?

Rahim ağzı kanserinin tanısı son derece kolaydır. Yapılacak olan basit bir muayene ve doku incelemesi ile tanınmaktadır. Ancak esas önemli olan kanser aşamasına gelmeden önce erken tanı konulabilmesidir. Tanı yöntemlerini sıralayacak olursak;

  • Pap smear testi, this prep veya co-test
  • Kolposkopik inceleme ve biyopsi’dir. 

Göz atabilirsiniz

Rahim Ağzı Yetmezliği (Servikal Yetmezlik) Taraması

Smear testlerinde hangi sonuçlar çıkabilir?

Rahim ağzı kanser taramasında aşağıdaki sonuçlar çıkabilir. Her sonuç tek başına değil, hastanın özellikleri ile birlikte değerlendirilmelidir.

Smear’de çıkabilen sonuçlar;

  • Normal
  • Enfeksiyon
  • Atipik skuamöz hücreler (ASC)
  1. ASC-US (Önemi belirsiz atipik skuamöz hücreler)
  2. ASC-H (Yüksek gradeli SIL’in ekarte edilemediği atipik skuamöz hücreler)

Düşük grade skuamöz intraepitelyal lezyonlar  (LGSIL)

  1. Yüksek grade skuamöz intraepitelyal lezyonlar (HGSIL)
  2. Skuamöz hücreli kanser
Smearde anormallik çıkan hastalara hangi işlemler yapılır?

Kanser taramasında risk çıkan hastalara kolposkopik biyopsi veya konizasyon denilen inceleme yapılır. Bu inceleme smear testinden daha güvenilir sonuçlar verecektir.

Biyopsi soncunda ise aşağıdaki sonuçlardan birisi çıkabilir;

  • CIN-1
  • CIN-2
  • CIN-3
  • Adenokarsinoma insitü
  • Kanser

Çıkan sonuçlara ve hastaya göre tedavi yaklaşımı yapılır. Genel olarak örnek verecek olursak;

CIN-1 sonucu: Takip edilmeli.

CIN 2-3 sonucu: Konizasyon ( LETZ : LEEP ) yapılmalı.

Rahim ağzı kanseri tedavi yöntemleri nelerdir?

Rahim ağzı kanserinin tedavisi yakalandığı evreye göre farklılık göstermektedir. Erken evrede yakalanır ise basit bir cerrahi tedavisi yeterli olabilmektedir. İleri evre kanserlerde ameliyat, radyoterapi tedavisi gerekebilmektedir. Tedavilerini evreye göre sıralayacak olursak;

  • Basit cerrahi ( konizasyon )
  • Ameliyat ( rahim ve yumurtalık alınması )
  • Ağır ameliyat ( radikal histerektomi )
  • Daha ileri evrelerde tedavi radyasyon verilmesi

Rahim ağzı kanseri, erken tanı konulduğunda ameliyat ile tedavisi mümkün bir kanser türüdür. Ancak geç kalındığında maalesef ameliyat yapılamamaktadır. Bu durumda radyoterapi ile tedavi edilmeye çalışılmaktadır. Tanı konulduktan sonra ise MR ve tomografi incelemeleri ile ek görüntüleme yöntemleri kullanılır.

Sonrasında hastanın evresine uygun tedavi verilir. Öncelikle ameliyat tercih edilir. Ancak ameliyata uygun değil ise hastaya kemoradyoterapi verilir.

Rahim ağzı kanseri ölümcül müdür?

HPV virüsü nedeni ile gelişen rahim ağzı kanseri, eski yıllarda daha yüksek oranda ölüme neden olmaktaydı. Ancak günümüzde erken tanı ve tarama yöntemleri ile geç kalınmadan tedavi edilebilmektedir. Burada önemli olan nokta kadınların her yıl tarama testlerini düzenli yaptırmalarıdır. Erken teşhis edilen kanser vakalarında başarı oranının çok yüksek olduğu unutulmamalıdır. Geç kalınan vakalarda ise ölüm nedeni sıklıkla böbrek yetmezliğidir.

Rahim ağzı kanseri aşısı nasıl yapılır?

Rahim ağzı kanser aşısı, HPV virüsünün antijenin yapılarını içeren bir ölü virüs aşısıdır. Şu anda erkek ve kız çocuklarına yapılması önerilmektedir. Şimdiye kadar, kansere karşı geliştirilmiş en başarılı aşıdır. Ciddi bir yan etkisi olmayan bu aşının tipine göre farklı yapılış şemaları bulunmaktadır. Basit, ağrısız ve yan etkisi olmayan bu aşının yapılmasını önermekteyiz.

Rahim ağzı kanseri aşısını kimler, ne zaman yaptırmalıdır?

Rahim ağzı kanser aşıları 15 yaş altı ve üstü olmak üzere farklı dozlarda yapılmaktadır.

Erkek ve kız çocuklarına 9-15 yaş arası iki doz, 15 yaş üstünde olanlara ise 3 doz halinde yapılmaktadır. Aşı yapılma için üst yaş limiti eski yıllara 26 olarak belirtilmiş iken, artık böyle bir sınır bulunmamaktadır. Ancak genel olarak 40 yaş üstünde HPV aşısı önerilmez.

Aşı yapılma zamanının bir özelliği yoktur. Sadece mümkünse cinsel hayat başlamadan yapılması önerilmektedir. Başka bir hastalığın olmadığı herhangi bir dönemde güvenle yapılabilir.

Rahim ağzı kanseri aşısı koruyucu mudur?

Rahim ağzı kanser aşıları, ticari isimleri ile Gardasil veya Cervarix piyasada bu alanda bulunan iki ana aşıdır. Aşı yapılan bireylerde hem HPV virüs bulaşını, hem kansere ilerlemesi engellemektedir. %90’a yakın koruma sağladığı bilinmektedir.

kadın kanserleri , rahim kanseri, rahim ağzı kanseri, yumurtalık kanseri, istanbul kadın dogum uzmanı, oktay kaymak,

Kanser Taramaları

Kadın kanserleri kadınlar arasında görülme sıklığı açısından 4. sırada yer alır. Kadın organlarında gelişmesi nedeniyle geliştiği organın adıyla anılır. Kadın kanserleri sık görülmesi açısından korkutucu gibi gelse de en önemli avantajı taramalarla erken teşhis edilebilir olmasıdır. 

Rahim ağzı kanser taraması ( Smear Testi ):

Kadın cinsel hayatının başlaması sonrası yapılabilen bir taramadır. Genetik zemini olmayan bir kanserdir. Bu nedenle genetik inceleme veya tarama yapılmamaktadır. Ancak belirli riske sahip kadınların çok daha dikkatli taramalarla ve takip edilmesi gerekmektedir.

Hastanın durumuna göre yıllık, 3 yılda bir veya 5 yılda bir yapılabilir.

Teknik olarak 3 farklı tipte yapılabilir. Takibe HPV DNA eklenebilir. HPV DNA eklenmesi testin süresini uzatır ancak güvenilirliğini artırır. HPV DNA 30 yaş altı kadınlarda rutin bakılmamalıdır.

Rahim duvarı kanser taraması ( Endometrium kanseri taraması):

Rahim duvarı kanseri hem genetik zeminde hem de rastlantısal olan gelişebilir. Belirli risklere sahip hastalarda ise tarama ve takip çok daha önemlidir. Riskli hastalar çok daha sık takip edilmektedir.

Rahim duvarı kanser taraması için aşağıdakiler yapılır;

  • Detaylı muayene ( yılda bir kez )
  • Rahim duvarı kalınlık takibi ( yılda bir kez )
  • Rahim duvar parça alma işlemi ( gerekir ise )
  • Genetik inceleme ( bir kez )
  • Herediter nonpolipozis kolorektal kanser veya diğer adı ile Lynch sendromu II
Yumurtalık kanseri taraması ( Over kanseri taraması):

Kadın kanserleri içerisinde yumurtalık kanseri hem genetik hem de çevresel risk faktörleri varlığında gelişen bir kanser grubudur. Her kadına yılda bir kez uygulanan testler bulunmaktadır. Riskli hastalar ise çok daha sık takip edilmektedir.

Yumurtalık kanseri taraması için aşağıdakiler yapılır;

  • Detaylı muayene ( yılda bir kez )
  • Rahim ve yumurtalık ultrasonu ( 6 ay veda yılda bir kez )
  • Kan testleri ( yılda bir kez )
  • Genetik inceleme ( bir kez )
  • BRCA-1 ve 2 taraması, Herediter nonpolipozis kolorektal kanser veya diğer adı ile Lynch sendromu II

Tüm kadın kanserleri taramaları için bilgi ve randevu için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

rahim ağzı nedir, rahim ağzı neresidir, serviks

Rahim Ağzı Hastalıkları

Rahim ağzı neresidir?

Rahim ağzı denen yapı, aslında yapı olarak rahime ait olan ortalama 4-5 cm uzunluğunda özel bir yerdir. İç ağzı ile rahim içi, dış ağzı ile vajen ile ilişkilidir. Özel yapısı sayesinde spermlerin geçişine izin verirken, diğer bakterilerin geçişine engel olur. Adet döneminde hafif bir açılma göstererek adet kanının dışarı çıkmasına izin verir. Doğum sırasında ise silinerek tamamen ortadan kalkar. Burun kıkırdağı sertliğinde olan bu yapının kadın cinsel hayatında ( orgazm ) rolü vardır. Ek olarak rahim ağzı (serviks) içerisinde canlı spermlerin tutunması için raf benzeri yapılar vardır(plika palmatae ve arbor vitae).

Rahim ağzı hastalıkları nelerdir?

Rahim ağzı iç kısmını döşeyen hücrelerde bazı bakteriler çoğalabilir ve bu alanda enfeksiyona neden olabilirler. Enfeksiyonu durumunda rahim içerisinden dış kısma uzanan koyu sarı iltihabi şekilde bir akıntı olur. Bu durumun tıbbi ismi “servisit”tir. Ek olarak HPV virüsü de rahim ağzına yerleşebilir.

Göz atabilirsiniz. Rahim Ağzı Kanseri

Rahim ağzı hastalıklarının nedenleri nelerdir?

Çok sayıda bakteri ve virüs rahim ağzını enfekte edebilir. Bir grubu masum enfeksiyonlar iken, bir grubu rahim ağzı kanserine neden olabilmektedir. Bu alanda enfeksiyon yapabilen ajanlar;

Bunların dışında bazı mikroplar da rahim ağzında hastalık oluşumu riskini artırabilir.

 

Femera Hakkında

İstanbul Ataşehir’de konumlanan Femera Klinik olarak amacımız ihtiyaç duyduğunuz kadına ve çocuğa dair tüm sağlık sorunlarında yanınızda olmak.

Çalışma Saatleri

Pazartesi - Cuma: 10.00 - 18.00Cumartesi: 10.00 - 15.00 Pazar: Kapalı

İletişim

Telefon: 0216 759 06 75Barbaros Mah. Ardıç Sk. Varyap Meridian Sitesi 4 Katlı Plazalar Kısmı G2 Blok K:3 D:17İletişime Geç
Femera Klinik
Whatsapp Destek
Sorunuz mu var? Bize yazabilirsiniz.