İçerik Başlıkları
Sezaryen nedir? Sezaryen doğum nasıl gerçekleşir?
Sezaryen ameliyatı, dünyada en çok yapılan cerrahi işlemdir. Bulunduğu ve sağlıklı yapıldığı yıldan beri anne ve bebek sağlığı için gerektiğinde hayat kurtarıcı bir işlemdir. Günümüz şartlarında her yüz ilk gebelikten ortalama %10-20’si sezaryen ile doğum yapmaktadır. Sezaryen isminin nereden geldiği tam olarak bilinmemektedir. Ancak Eski Roma Kralı Sezar’ın bir kadın gebe iken vefat eder ise anne ve bebeğin ayrı ayrı gömülmesi emrinin verilmesi ile ‘Sezar’ın yaptığı gibi’ anlamında kullanılmıştır.
Hangi durumlarda sezaryen doğum yapılmalıdır? Sezaryen doğum tipleri nelerdir?
Sezaryen gerekliliği farklı başlıklar altında değerlendirilir. Çok farklı nedenler sezaryen ile doğumu gerekli kılar. Bunları sıralayacak olursak;
Anne adayı kaynaklı sezaryen nedenleri
Anne adayının kemik yapısı nedeni ile: Anne kemik yapısının dar olması, şekil bozukluğu olması veya açılarının kısa olması, doğumda anne ve bebeği zora sokabilir. Bu durumda müdahale gerekebilir. Bu günümüzde, eskiden de olduğu gibi en sık sezaryen nedenidir. Kemik yapı bozukluğu, sancı olmayan dönemde yapılan çatı muayenesi ile tanınabileceği gibi bir kısmı da anne rahmi sancılandıktan sonra tanınmaktadır. Yani doğum dinamik bir süreçtir ve bu nedenle yakın takip edilmelidir.
Annenin rahim yapısı neden ile: Anne rahminin yeterince gelişmemesi, perde olması, rahim ağzı yetmezliği, ters durması, rahimde büyük miyomlar olması veya adenomiyotik rahime sahip anne adaylarının rahimleri doğum süresince zorlanır ve doğum sonrası kanama riski gelişir. Bu nedenle rahimi çok zorlamadan sezaryen ile gebeliği sonlandırmak gerekebilir.
Annenin sistemik hastalığı nedeni ile: Anne adayının var olan kalp, akciğer veya beyin ile ilişkili bazı hastalıkların doğum sırasındaki ıkınma sırasında daha kötü etkilenme riski olması durumunda, anne sağlığı amacı ile sezaryen yapılabilmektedir. Bazı hastalıklar ise gebelik süresinde ortaya çıkar bunlarda bir an önce gebeliği sonlandırmak gerekir. Bu nedenle sezaryen olunabilir. Bunlara örnek olarak gebelik zehirlenmesi, gebelik kolestazı, gebelik karaciğer yetmezliği, HELLP sendromu, gebelikte beyin kanaması gibi çok farklı hastalıklar durumunda da sezaryen olunabilir.
Bebek kaynaklı sezaryen nedenleri
Bebek nedeni ile: Henüz doğmamış bebeğin ultrason ile incelenmesinde bebekte var olan aşırı irilik, aşırı gerilik, bebek suyunun aşırı fazla olması, bebeğin ters durması, bebeğin başını tam olarak kemik yapıya yerleştirmemiş olması, erken doğum varlığında, bebeğin kordonunun sarkması, bebek kalp atışlarının düşmesi, bebekte var olan bazı hastalıkların olması ( kalp anomalisi, sakrokoksigeal tümör, kardiyak tümör, başta sıvı toplanması ( hidrosefali ), v.b. bebeğin sağlıklı doğma şansını azaltan durumlar varlığında sezaryen yapılabilir.
Bebek eşinin yapısı nedeni ile: Bebeğin eşi denilen plasentada var olan bazı hastalıklarda sezaryene neden olabilmektedir. Bunlar içerisinde bebeğin eşinin önde gelmesi ( plasenta Previa ), bebeğin eşinin doğumdan önce ayrılması( plasenta dekolmanı ), bebeğin eşinin yapışıklık olması, bebeğin eşinde tümör olması gibi nedenler sezaryene neden olabilmektedir.
Sezaryen tipleri;
- Normal klasik sezaryen
- Phannenstiel tekniği ile sezaryen
- Joel-cohen tekniği ile sezaryen
Normal klasik sezaryen : Günümüzde sadece belirli durumlarda yapılmaktadır. Onun dışında artık terk edilmiştir. Bu ameliyatta cilt kesisi göbek altında ve yere dik bir kesidir. Sonrasında rahimde aynı şekilde kesilerek bebeğe ulaşılır. Bu teknik son derece eski ve kullanılmayan bir tekniktir. Bu teknik günümüzde sadece plasenta previa olup ve acreata veya increata olan ( yapışık bebek eşi ) vakalarda tercih edilmektedir. Rahim alma ihtimali yüksek durumlarda bu kesi anne, bebek ve doktor için son derece uygun ve tercih edilmesi gereken tekniktir.
Phannenstiel tekniği ile sezaryen: Yaklaşık 100 yıldır yapılan sezaryen tekniğidir. Kesi, cilt çizgilerine yatay hafif kavisli bir kesidir. Sonrasında cerrahi makas ve gerekli aletler ile teknik bir şekilde içeri girilir. Hem ilk gebelikte hem de sonraki sezaryenlerde uygulanmaktadır.
Joel-cohen tekniği ile sezaryen: Yaklaşık 20 yıldır dünyanın farklı ülkelerinde uygulanan tekniktir. Kesi normal sezaryen kesisinin 3 cm üzerinde göbeğe daha yakın ve düzdür. Kesi sonrası tabakalar el ve parmakla geçilir. Phannenstiel tekniği ile karşılaştığında ağrı ve ateş gelişim riski daha düşük olsa da uzun dönemde etkisini gösterecek çalışma yoktur. Bu nedenle sıklıkla ilk gebelikte tercih edilen sezaryendir.
Sezaryen doğumda genel ve epidural anestezi farkı nedir? Nasıl uygulanır?
Sezaryen operasyonu sırasında tercih edilen anestezi tipleri hastaya göre tercih edilmektedir. Genelde yapılan işlem epidural anestezidir. Ancak yapılamaması durumunda genel anestezi tercih edilmektedir. Epidural anestezi anne ve bebek için çok daha konforludur. Ancak her anne adayı bu işleme uygun değildir. Örneğin;
- Epilepsi ( sara ) hastası olanlar
- Kan sulandırıcı iğne kullananlar
- Kan sulandırıcı hap kullananlar
- Kan pıhtılaşma hücreleri düşük olanlar
- Tansiyonu aşırı yüksek olanlar
- Panik atak hastası olanlar
- Acil doğum olması gereken durumlar
Bu hastalar epidural için uygun değildir. Bu nedenle epidural öncesi anestezi uzmanı işlem öncesi hastasını görmesi ve gereken soruları sorması gerekmektedir. Epiduralde anne adayı hekimi duyar, kendine yapılan işlemleri hissedebilir ancak kesinlikle ağrı olmamalıdır. İşlemin amacı ağrının olmamasıdır. İşlem sırasında ağrı olması epiduralin tutmadığı anlamına gelir. Bu durumda genel anesteziye geçilerek işleme devam edilmelidir.
Sezaryen doğum kaçıncı haftada uygulanır?
Normalde, herhangi bir doğumu gerektirecek özel bir durum yoksa, elektif, yani isteğe bağlı sezaryen ameliyatı için 38-39 hafta doğum için uygun haftadır. Ancak karar vermede anne, bebek hastane şartları değerlendirilmelidir. Ancak acil sezaryen gerektiğinde ise her haftada sezaryen ile doğum yapılabilir.
Sezaryen doğumlarda ek ameliyatlar hangi durumlarda yapılır?
Sezaryen sırasında çok gerekmedikçe ek ameliyat yapılmamaktadır. Günümüzde sezaryene en sık eklenen cerrahi tüp bağlama ( tubal sterilizasyon ) ameliyatıdır. Tüp bağlama sırasında sezaryanın aşırı uzamaması nedeni ile güvenle yapılabilir. Ancak bazen ek ameliyat yapılabilir. Özellikle miyom, kist, eski yara izlerinin çıkarılması veya bazı yapışıklıklar için sezaryen uzatılabilir ve ek cerrahi uygulanabilir. Ancak kesinlikle liposuction yapılmamalı, herhangi bir estetik cerrahi uygulanmamalıdır.
Sezaryen doğumdan sonra nelere dikkat edilmelidir?
Sezaryenin tipine, hastanın durumuna ve ek hastalık varlığına göre öneriler değişmekle birlikte bazı genel öneriler vardır. Bunlar;
- Sezaryen sonrası anne adaylarının, ameliyat olan hasta psikolojisinde olmaması en önemli önlemdir. Yavaş yavaş hayata karışmalı ve hareket etmelidir.
- Evde uzun süre yatak istirahati yapması bazı risklere neden olabilir. Bu nedenle hareket edilmelidir.
- Bol sıvı alınmalı ve 3 saat ara ile bebek emzirmeye devam edilmelidir.
- Bebeğin göğüsü tam boşaltamaması durumunda pompa yardımı ile göğüs boşaltılmalıdır.
- Göğüslerin dolu kalması annede ateş ve ağrıya neden olabilir.
- Ağrı kesici ve diğer ilaçlar dikkatli kullanılmalıdır.
- Korse kullanılabilir, korse kullanımının herhangi bir zararı yoktur.
- Gaz oluşumuna neden olacak gıdadan uzak durulmalıdır.
- Allerjiye neden olacak gıdadan uzak durulmalıdır.
- Mümkünse her gün ılık duş alınmalı.
- Aşırı inek sütü ve süt ürünü kullanımından kaçınılmalıdır.
- Sütün tam geldiği gün hafif bir ateş olacaktır.
- Bunun dışında ateş olması durumunda özellikle göğüsler ve ameliyat yeri muayene edilmelidir.
- Kanamalı ve pıhtılı akıntı normaldir ve her geçen gün azalmalıdır. Ancak kötü koku olmamalıdır.
- Yeni teknikler nedeni ile yara bakımına gerek kalmamıştır.
- Özel estetik dikiş yapılması neden ile dikiş alınmamaktadır.
Öneriler hastaya özel olarak verilmelidir. 10 gün sonra yara bakımı ve lohusalık bitiminde genel kontrol yapılmalıdır.